.

23 Temmuz 2011 Cumartesi

MEKTUP



Emine gızım,

Benim. Ayşe nenen. Bildin mi? Bildin dabii. Elimde böyüdün a gızım. Yoğsa şehere oğlumun yanına gitdim diye beni untuveedin mi? Böğün tam 10 gün oldu köyden ayrı düşeli. Çok özledim orları. Doktura çıkarttı beni oğlan. Gözümdeki katarağı aldılar Allah razı olsun. Perde falan galmadı. Çayıra baktım mıydı, goyunların hepisini görecem. Azcık sıkıldım burlarda. Halden annayan da olmadığına, köye mektup yazdırayım dedim göççük toruna.Canım pek daraldı buralarda. Goca bi köyü bi binaya doldurmuşlar. Herkesleri kümes gadar evlere tıkmışlar.

Haftaya köyden burlara gelcekler varımış. Çıtırların Hilmi’den bağ makasını yolla bana. Bizim gelinin tırnaklarını kırkacam. Bostan çapası gibi olmuşlar, sorduydum, “kesemiyoz” dedi, utancından boya sürüyo gariban.
Okusun, ilim bellesin diyin şehere gönderdiydik emme edepsizliği bellemiş benim oğlan. Eve, gelinin gözü önünde cıbıl gadınlar getiriyo her akşam. Gadınlar bir oynayyolar, bir güleyyolar sabaha gadar heç utanmadan. Şükür ki heç çıkmayolar o güçük gara kutudan. Gelin de accık beceriksiz ya.. Ne etcen gari.. Ocakta tencere tıngırdatmaya üşeniyo, alıyo bizi hambörger miymiş, ham börülcemiymiş ney, onu yimeğe götürüyo. “Ben ham yimek yimem a gızım..” dedim dinnemedi. Arpaya katsan at yemez, kepeğe katsan it yemez. Anaaa, gurudum, Cıkcıklar’ın bağındaki gorkuluk gadar galdım açlıktan. Hele bi dur. O yimeklerin yanına gara bi su veriyollar da Eminem, içtiydim, dedim “Allah, yandım anam.” Yanndı genizlerim, köpükler çıktı ağzımdan burnumdan. “Şeherin gara suyu gudurttu beni herhal” dedim aklımdan. Anaam, bi iyi geldi bana o sonnadan. Hergün alıyo torun bana o gara şişeden bakkaldan. Gerçi masraf çıkarmayam oğlana diyom emme “Alacağım bir iğne, çeliğin okkasından bana ne” diyom sonradan. Zaten hepiciği müsrüf. Akşama gadar kavuruyolar, sabaha gadar savuruyolar.

Böyük torun helhal evlendi, başka evde yaşıyo dediler. Gayrı ocağından ayrı yaşamak isteyo dediler. Çağırın göresim var dediydim. Aaşam gelecekti, bekledim uyuya galmışım. Gece ayakyoluna galktıydım. Anaa, baktım salonda biri yatıyo. Usulca yanaştım, gafasına yorganı çekmiş, parlak küpesi upuzun saçları gözüküyo. “Hah” dedim. “Torun sürpüz yaptı. Yeni gelini de getirivermiş, saçları da küpeleri de pek ışıl ışıl” derken, yataktan dönüverdii… “Allahh… Gelinin gara gara sakalları, pos pos bıyıkları var!!.” Elim ayağım boşanıverdi. Başladım bağırmaya “E cinni kiş kiş! Ben sana dokunmam kış kış!!. Destur Bismillah.. Yaa Alllaaahhhh!!..” derkene bayılmışım. Ayılayazdım, gözümü açdıydım, ecinni bana “Babanne” diye yapışıverdi, gene bayılmışım. Sonnadan annadım ki, o yeni gelin deel benim büyük torun Hidayet’miş. “Sana dedenin adını verdik. Hidayete ereceğine zıvanadan çıkmışın” diyip bastonu dehledim gafasına.

Ben eyiyim Emine gızım. Merakta galma. Sade, bazı diyom keşke gözlerim perdeli galaydı. Belki o perdeden görmüyodum bunnarı.. Ben yazarım yine sana. Hele kal sağlıcakla.
Kaynak: ihyaca

8 yorum:

Adsız dedi ki...

Çok güzel, trajikomik bir mektup ama ben daha çok güldüm. :)

ihyaca dedi ki...

Bu mektubu ben de pek beğeniyorum.Gerçekten de güldürürken düşündürüyor.Güzel seçmişsin Gül kardeşim :)

gül dedi ki...

:)Hemde nasıl.Her daim gülün inşallah.Benimde çok hoşuma gitmişti.Allah karabey kardeşdende sizlerdende razı olsun.Hayırlı günler.

anneanneninemekleri dedi ki...

GÜZEL BİR PAYLAŞIM OLMUŞ,BENDE EPEYDİR PEK İNTERNETE GİREMİYORUM O YÜZDEN UĞRAMAMIŞIMDIR DAHA SIK UĞRARIM İNŞALLAH,SEVGİLER

gül dedi ki...

Hocam hoş gelmişsiniz sefalar getirmişsiniz.sizi burda görmek ne güzel.Beyenmenize sevindim.Her zaman beklerim.Allah'a emanet olun.

Adsız dedi ki...

Vefa başlıklı yazıyı niye sildiniz?

Adsız dedi ki...

Ne oldu acaba merak ettim.

gül dedi ki...

Yanlışlıkla silindi Kardeşim.Merak edecek bir şey yok.:)hakkınızı helal edin.Hayırlı günler.